Yaşam

Eşini Kahramanmaraş depreminde kaybetmiş, teselliyi iki aylık ikizlerinde bulmuş.

Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde yaşayan 27 yaşındaki Ali Tapanç, doğum yapmaya hazırlanan 21 yaşındaki eşi Mislina Tapanç’ı Kahramanmaraş’ta özel bir hastaneye götürdü.

Mislina Tapanç, 12 Ocak’ta erken doğum yaparak ikizleri Aras ve Asya’yı dünyaya getirdi.

Anne Tapanç’ın erkek bebeği Aras, doğum yaptıktan sonra hastanede kuvöze kaldırıldı.

Babasının evinde depreme yakalandı.

Babası Halil İbrahim Çetinaslan’ın merkez Dulkadiroğlu ilçesindeki evine kızı Asya ile birlikte giden Mislina Tapanç, 6 Şubat’ta depreme yakalandı.

O, kızı, dedesi ve anneannesi depremde yıkılan binanın enkazı altında kaldı. Asya bebek ile Mislina Tapanç’ın dedesi ve anneannesi enkazdan kurtarıldı.

Cansız bedeni çıkarıldı

Depremin ikinci gününde binanın enkazından Mislina Tapanç’ın cansız bedeni bulundu.

Tapanç’ın taksi durağında görevli babası Çetinaslan ve eşi Ali Tapanç ile İstanbul’daki hastanede tedavi altına alınan Aras bebeği depremden etkilenmedi.

Memleketine döndü

Baba Ali Tapanç, depremin ardından eşinin cenazesiyle birlikte Kahramanmaraş’tan Asya ve Aras’ı memleketi Kadirli ilçesine götürdü.

Genç kadının cenazesini İlbistanlı köyündeki mezarlığa defneden Ali Tapanç, ikizleriyle hayata tutundu.

Türk Kızılayı Kadirli Şubesi gönüllüleri de bu süreçte aileyi sık sık ziyaret ederek Ali Tapanç’a mama, çocuk bezi, temizlik ve hijyen gereçleri ile ikizleri için mama kolisi yardımında bulundu.

İlçedeki konutunda iki aylık bebekleriyle birlikte yaşayan baba Tapanç, yakınlarının da desteğiyle çocuklarına annelik ve babalık yapıyor.

“Hayata devam etmeliyiz”

Tapanç, hayatını eşinin geride bıraktığı çocuklara bakmakla geçireceğini anlatarak, şunları söyledi:

Çocuklarıma sarılıyorum, yapacak başka bir şeyim yok. Şimdi karımın bir abisi var, bir babam var, bir annem var, onlar sayesinde onları birlikte büyütüyoruz. Onları kanatlarının altına aldık. Onlar bizim her şeyimiz. Eşimden bize kalan tek şey bunlar. Onu kucaklıyoruz. Hayat devam ediyor, devam etmek zorundayız. Kendi çabamızla, kendi imkanlarımızla çocuklarımızı büyütmeye çalışıyoruz.

“Keşke yaşasaydım”

Kızını kaybeden baba Halil İbrahim Çetinaslan da deprem günü taksi durağında görev başında olduğunu belirterek, şunları söyledi:

Deprem sonrası gittiğimde evin yıkılmış olduğunu gördüm. İçeride 4 kişi vardı kızım, annem, babam ve torunum. Bir yanda bebeğimin, bir yanda torunumun, bir yanda annemin adını haykırıyorum. İnsan için çok ağırdı. Çevredekilerin yardımıyla 2-3 saatte 3 kişiyi götürdük. Ölen kızımı ertesi gün götürdük. ‘Mislina kızım, baban seni kurtarmaya geldi kızım, tutun kızım.’ Çok ağladım, çok ağladım. Torunum aslında sarsıntının ilk anından itibaren ağlıyordu. Her şeyi ona ağırlaştırdım çünkü ilk andan itibaren kızımdan ses çıkmadı. En azından bir hatıra yapayım, kızımın bir kopyasını alayım diyordum yani ne bileyim sizin emeğinizdi. Bizim için çok zordu. Şimdi bebeklerimizle eğleniyoruz. Allah kimseye bu çaresizliği yaşatmasın. Bir baba olarak kendimi çok çaresiz hissettim. Bilmiyorum, muhtemelen ‘Erken gelseydim kurtarabilir miydim?’ Birçok dilekle yaşıyorum. Kolu kırılsın, ayağı kırılsın da kızım çocuklarıyla beraber olsun istedik. Bana bir şey olsaydı, ona bir şey olmasaydı.

habersurmene.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu