Kök Hücre Nakli ile İkinci Yaşam Şansı
KÖK HÜCRE NAKLİ İLE İKİNCİ YAŞAM ŞANSI GELİYOR
Vücuttaki doku ve organların yapı taşı olan kök hücreler, taşıdıkları DNA kodlarıyla hasarlı bölgenin iyileşmesinde önemli rol oynuyor. Ana hücre olarak bilinen kök hücreler, her türlü doku ve hücreye dönüşme ve sınırsız bölünme yeteneğine sahip olup vücutta onarımı ve yenilenmeyi teşvik eder. Ancak düzgün fonksiyon gösterebilecek kadar sağlıklı olmadıklarında yaşamı tehdit eden ciddi hastalıklar ortaya çıkabilir. Kök hücre nakli de bu tür tedavi edilemeyen hastalıklarda bireye ikinci bir yaşam için umut veriyor. Doç. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Meriç Kaymak Cihan, her yaştan hastaya uygulanabilen kök hücre naklinin (kemik iliği nakli) önemi ve çocuk hastalar için merak edilen sorular hakkında bilgi verdi.
Hayatı tehdit eden durumlar ve kan hastalıklarının tedavisinde kök hücre nakli
Kök hücre nakli, sağlıklı bir kişiden veya hastadan toplanan kök hücrelerin hastaya geri verilmesiyle gerçekleştirilen bir tedavi şeklidir. Lösemi (kan kanseri), lenfoma, nöroblastoma, kalıtsal immün yetmezlikler, kalıtsal metabolik hastalıklar, otoimmün veya immün düzenleyici hastalıklar gibi yaşamı tehdit eden hastalıkların yanı sıra Akdeniz anemisi (beta talasemi), orak hücreli anemi, edinilmiş ve kalıtsal aplastik anemi. Tedavide kök hücre nakli de yapılabilir. Halk arasında kemik iliği nakli olarak da bilinen bu tedavi iki farklı şekilde gerçekleştirilmektedir. Sağlıklı bir kişinin kök hücrelerinin hastaya nakledilmesine allojenik nakil, hastanın kendi hücrelerinin toplanıp dondurularak kendisine aktarılmasına ise otolog nakil denir. Allojeneik nakilde kök hücre kaynağı olarak HLA uyumlu sağlıklı akraba veya akraba olmayan donörler kullanılır; Kordon kanından ya da yarı uyumlu anne, baba, çocuk ya da kardeşlerden yararlanılabilir.
Kök hücreler donörden iki şekilde alınır
Sağlıklı bir donörden kök hücre toplamak için iki teknik vardır. Bunlardan ilki damar yolu açılarak yapılan uygulamadır. Donör afariz cihazına bağlanıyor ve kan cihaz içerisinde dolaşırken kök hücreler ayrılarak farklı bir torbada toplanıyor. Ameliyathane ortamında gerçekleşen ikinci yöntemde donör genel anestezi altında uyutulur ve özel iğnelerle kalça kemiğine girilerek kemik iliği toplama işlemi gerçekleştirilir.
Kök hücrenin uyumu için nakil öncesi hazırlık rejimi tedavisi uygulanır.
Nakil sonrasında yeni kök hücrelerin hastanın vücudu tarafından reddedilmesini önlemek amacıyla hazırlık rejimi adı verilen ortalama bir hafta 10 gün boyunca kemoterapi ve immünsüpresif ilaçlardan oluşan bir tedavi uygulanır. Ekim günü hastaya damardan kök hücre verilir. Ekim süresi kök hücrenin büyüklüğü, hastanın kilosu ve yaşı gibi faktörlere bağlı olarak değişmektedir.
Transplantasyon sonrası olası yan etkiler dikkatle izlenmelidir.
Hastanın hazırlık sürecinde ve ekim sonrasında ortalama 1 ay kadar ekim ünitesinde kalması ve doktor kontrolünde olması gerekmektedir. Eğer hastaya allojenik kök hücre nakli (donörden nakil) yapılmışsa 4. haftada verilen hücrelerden kaçının hastanın kemik iliğine yerleştiği kontrol edilir. Bu test sonrasında genel durumu uygunsa ve herhangi bir sorun yoksa hasta taburcu edilir. Ancak bağışıklık sisteminin normale dönmesinin zaman aldığı bu dönemde çocuk hastanın enfeksiyon riskine karşı savunmasız hale geldiği unutulmamalıdır. Aynı zamanda kişide ağrı şikayeti, mide-bağırsak sorunları, iştah kaybı, tat alma duyusunda değişiklik gibi yan etkilerin yanı sıra saç dökülmesi ve ciltte bazı değişiklikler de yaşanabilmektedir. Bu nedenle doktorun planladığı rutin kontrolleri aksatmamak çok önemlidir.
Ailelerin transferle ilgili kurallara titizlikle uymaları bekleniyor.
Transplantasyon sonrası taburculukla başlayan yeni hayat en az tedavinin kendisi kadar değerlidir ve ailelerin azami dikkat göstermesi gerekmektedir. Bu bağlamda hastanın yaşayacağı konutun daima temiz tutulması, hastanın ayrı bir odada kalması ve mümkün olduğunca ziyaretçi kabul edilmemesi gerekmektedir. Nakil hastasının kişisel hijyenine dikkat etmesi, güneşe çıkmadan önce koruyucu krem sürmesi, dışarıda maske takması, canlı aşı yapılmış kişilerle temastan kaçınması, denizde yüzmekten kaçınması uyulması gereken kurallar arasında yer alıyor. veya nakilden sonra yaklaşık 1 yıl boyunca havuzda.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı